Niantic Games tarafından geliştirilen artırılmış gerçeklik uygulaması Pokémon Go, yayınlandıktan sonraki kısa sürede büyük bir viral başarı yakaladı. Pokémon Go, günlük 21 milyon aktif kullanıcı sayısıyla, Candy Crush Saga’nın 2013 yılında gerçekleştirdiği 20 milyon günlük aktif kullanıcı rekorunu geçti ve Amerika tarihinin en büyük oyunu oldu. Günlük aktif kullanıcı sayısı bakımından ise, şimdiden Tinder ve Twitter’ı geçtmiş durumda.
Hikayesi aslında, Google’ın 2014’ün 1 Nisan şaka gününe özel Google Maps ve Pokémon’la sunduğu ve on sekiz milyondan fazla izlenme elde eden yayımlanan olarak yayımlanan viral videosu ile başladı. Nintendo‘nun 6 Temmuz’da Pokémon Go‘yu iOS ve Android platformundaki oyunculara açmasıyla, oyunculardan çok büyük ilgi gören oyun kısa sürede adeta bir çılgınlığa dönüştü diyebiliriz. Mobil uygulama analitik şirketi SensorTower verilerine göre ise, Pokémon Go’nun sadece iOS platformundan elde ettiği günlük gelir yaklaşık 1,6 milyon dolar. Peki neydi bu oyunu bu kadar tutku haline getiren? Yoksa artık artırılmış gerçeklik bizi sokak sokak elimizde cep telefonuyla koşturacak noktaya mı getirdi? 🙂 Cevabı evet. Artık Dijital Dönüşüm yolculuğumuzda Pokémon Go ile 4. dalga içindeyiz.
Dijital Dönüşüm yolculuğunda 4. dalga içinde artırılmış gerçeklik (AR), sanal gerçeklik (VR) ve karma (MR) gerçeklik ile gerçek dünya ile sanal dünya arasındaki çizgi yok oluyor. Aslında bu dalgaya bir süredir girmiştik, mesela en popüler artırılmış gerçeklik uygulamalarından Blippar ile pekçok marka blippable içerikler üretip kullanıcılarla eğlenceli bir dille kampanyalarını sunuyorlardı. Veya yakın zamandan bir örnek vermek gerekirse, Snapchat’in hepimizi esir alan yüz tanıma uygulamasıyla bizi farklı karakterlere bürümesi de yine bir artırılmış gerçekliktir. Mesela uygulama üzerindeyken, selfie çekermiş gibi ekrana bakıp bir anda kendinizi palmiyelerin altında bile buluverebilirsiniz. 🙂
Evet biz Pokémon Go ile sokak sokak dolaşırken aslında lokasyon bazlı pek çok bilgimizi de uygulama üzerinden paylaşıyoruz. Bu bilgi paylaşımlarının her biri aslında markalar açısından o kadar kıymetli ki…Markaların ürünlerini, logolarını, bize özel mesajlarını tam da o en heyecanlı anda en etkin içerikle sunmalarının kıymetine paha biçilmeye yakında başlanacak! 🙂 Hatta arıtılmış gerçeklik ile o anda alışveriş bile yapabileceğiz. Özetle artık farklı bir boyut daha katıldı hayatımıza. Ama bu kadarı da olmaz demeyin. Bu 4. Dijital Dönüşüm dalgasında yer alan anlık iletişimler ve etkileşimlerin tek amacı aslında hayatımızı havada ve karada bize özel içeriklerle, hayatımızı daha da kolaylaştırmak ve keyiflendirmek. Bu arada havada derken, Dronémon Go oynamak istersiniz belki? 🙂
“#PokémonGo ile 4. Dijital Dalgaya Girdik!&rdquo için 1 yorum