2019’da Günlük Yaşantımıza Yön Verecek 5 Dijital Trend

İçinde bulunduğumuz Dijital Dönüşüm döneminde, baş döndürücü bir değişimden geçiyoruz. Ve her sene olduğu gibi bu yıl da yine, yeni teknolojik gelişmeler bizi şaşırtmaya devam edecek. İzleyeceğimiz video içeriklerinde her geçen gün kendimizden daha fazla şey bulup, okuyacağımız içeriklerden geçmişe nazaran daha fazla motive olup, paylaşacağımız fotoğraflarla çevremize daha fazla ilham vermeye devam edeceğiz. Gartner, 2019 yılı ve sonrası için sunduğu öngörü araştırmasında “büyük veri” anlamlandırması ve otomatizasyonunu merkezde tutmakta. Peki giderek dijitalleşen günlük yaşantımızda, bu veriler çağımızın teknoloji devleri veya markalar tarafından nasıl anlamlandırılacak ve hayatımızda neleri değiştirecek?

2019 ‘da günlük hayatımıza yön verecek ve hatta önümüzdeki 10 yıla da ışık tutacak 5 teknolojik trend nelermiş, gelin hep beraber inceleyelim:

1 – Artificial Intelligence

Çoğu zaman yapay zeka hakkında konuşmalara denk geldiğimizde, aslında çok az kişi tam anlamıyla yapay zekanın ne olduğunu anlatmakta veya somut örneklerini sunmakta. Yapay zeka, arkamızda bıraktığımız dijital ayak izleri ve davranışlarımızı anlamlandıran bir data bütünü aslında. Yapay zekanın günlük yaşantımızdaki somut kullanım örneklerini ve katabileceklerini düşünürken, ilk aklıma gelen uygulama ise dijital dönüşümde örnek markalardan dünya devi IKEA’nın IKEA Place uygulaması oldu. Kullanıcılarına satın almadan, ilgilendikleri ürünleri akıllı telefonlarının kameralarına taratıp, o ürünlerin evlerinde nasıl duracağını kolayca görüntüleyebiliyor. Uygulama hem yapay zekanın, gözlerde Love Mark 🙂 bakışıyla buluşmasına güzel bir örnek olurken, hem de diğer yandan önümüzdeki dönemde bizi bekleyen yeni nesil alışveriş konseptinin de bir habercisi aynı zamanda.

2 – Chatbots

Geçtiğimiz dönemde bu konuda Medium’da bir yazı paylaşmıştım. Bot aslında internette verilen bir görevi yerine getiren programlara verilen isim. Genellikle tekrar eden görevlerde kullanılıyorlar. Bir de Chatbot’lar var, onlar da kullandığımız sohbet uygulamalarında yaşayan botlar. Görevi bizimle sohbet etmek, sorduğumuz sorulara cevap vermek ya da çeşitli konularda bizi bilgilendirmek. Önümüzdeki 3 yıl boyunca chatbotların günlük hayatımızda önemi büyük olacak bu daha çok “kargom nerede?”,  “yemek siparişim nerede kaldı?”, “randevum saat kaçtaydı?” gibi konularda bize yardımcı olacak. Evet satın almak için, indirime girmesini heyecanla beklediğimiz o kırmızı kazak için de, botumuz bizden alacağı son bir onay ile, satınalma işlemini otomatik gerçekleştirebilecek.

3 – Live Video

Video her zamanki gibi içerik pazarlamasının en çok tercih edilen alanı. Ama canlı videonun etkisi tartışılmaz derecede etkili. Büyük medya devleri Facebook Live, Youtube Live , Instagram Live gibi çeşitli platformları üzerinden odağımızı toplamayı başarırken, 2019’da Intel gibi oyuncular da bize evimizin salonundan km’lererce uzaktaki konsere o an katılmamızı veya Şampiyonlar Ligi finaline yine salonumuzda pop cornumuzu yiyerek katılmamızı sağlayacak teknolojiyi yaygınlaştırmaya devam edecekler.

4 – Local Influencer Marketing

Influencer’lar aslında yeni bir konu başlığı değil ama “yerel” influencer’lara odak yeni bir konu başlığı. Dünya’nın neresinde olursanız olur, eğer alanında ilk akla gelen bir marka değilseniz yerel influencer’lar sizin için önemlidir. Bir ürün veya hizmeti, binlerde takipçisi olan bir influencer’dan tavsiye olarak dinlemek yine birçoğumuzun tercihi olacak ve markalar da bu etkili sihirin faydasını daha da fazla değerlendirecek.

5 – Smart Speakers / Voice Search

Market alışverişi sonrası Starbucks’tan kahve alırken ödeme işlemi için sesli komut veya yüz/göz taraması ile ödemeyi tamamlayabiliyoruz. Artık tuşlama, dokunma gibi ekran bazlı işlemler yerine markayla sohbet edercesine (chatbots) dialoga girdiğimiz, göz teması kurduğumuz bir dönemdeyiz. Artık hem nesneler (yani kullandığımız cihazlar) sensörler ve yazılımlar aracılığı ile kendi aralarında konuşuyorlar; hem de biz kendileriyle konuşmaya başladık. Bu nedenle 2019 ve sonrası bu yeni döneme işlem bazlı (transactional) yerine, “konuşan” (conversational) ticaret dönemi denmekte. Evet artık web sitelerinde, “yemek” diye arama yapmayıp, onun yerine “şu an nerede akşam yemeği yiyebilirim?” diye sormaya başladık bile. Tabii bu durumda markaların dijital platformlarında da arama algoritmalarını bu değişime uygun şekilde düzenlemeleri içinde bulunduğumuz dönemde rekabet avantajı sağlayabilmeleri için son derece önemli. Bu düzenlemeye nerden başlamalıyım diyenler için en kolay örnek olarak, platformlarında metin düzenlemelerinde daha çok dialog türü soru-cevap metinlerine yer verilmeleri olabilir. Böylece Alexa, Siri veya Google Assistant; cevaplama listelerinde size ilk sıralarda yer verebilir. 🙂