Akıllı kolyeli inekler, SMS atan tarlalar ve 2017’de 121 eksabayta çıkacak olan veri hacmi… Aslında haritadaki yerimizi görmek ve nabzımızı ölçmek gibi fonksiyonlar, elektronik alanında çok büyük gelişmeler sunacak sensör teknolojisinde sadece ilk adımları temsil ediyor. Son yıllarda teknolojik yenilikler (inovasyon), araştırma geliştirme (Ar-Ge), girişimcilik, öğrenen sistemler, Nesnelerin İnterneti, kitle kaynağı (crowdsourcing), kitlesel fon (crowfunding), yıkıcı yenilikler gibi kavramlar hayatımızda şimdiye kadar hiç olmadığı kadar geniş bir yer almaya başladılar. Tarihte buhar gücü, elektrik enerjisi ve sanayi devrimlerinden sonra, dijitalleşme ile gerçekleşen 4. Endüstri Devrimi, günümüzde Nesnelerin İnterneti (Internet of Things) ile hayatımızdayken, Büyük Veri (Big Data), 3 boyutlu yazıcılar, akıllı şehirler ve akıllı robotlar, giyilebilir teknolojiler aslında internet ve mobil ağlar üzerinden, dijital vefizi ksel dünyalarımızın yakınsanmalarını gözler önüne seriyor.
Hatta bu yakınsamaların giderek iç içe girmesiyle karşımıza çıkan Yıkıcı (disruptive) Teknolojilerin bazı temel taşları bulunuyor. Yıkıcı Teknolojiler temelde üç farklı alan üzerinden özetlenmekte: 1)Talep hizmetleri (Çiçeksepeti, Airbnb, Uber…) 2)Yazılım hizmetleri (Dropbox) 3)Sensör hizmetleri (Intel and 50 Cent’s SMS Audio BioSport)
Tüm bu teknolojilerin odak noktasında ise Mobilite (Mobility) ön plana çıkıyor. Akıllı telefonunuz nerede olduğunuzu, onu nasıl tuttuğunuzu, ne kadar hızlı yürüdüğünüzü biliyor, ona ne söylediğinizi anlayabiliyor. Veya tablet bilgisayarınızı dik tutarken, film izlemeye başladığınızda onu çevirmenizle ekranınız döndürüyor, çünkü artık crowdsensing dünyasındayız: mobil cihazlarımız bizim asistanımız.
Günümüzde kullandığımız birçok elektronik cihazda sensörler bulunuyor. Mesafe sensörü konuşma yaparken telefonun yüzümüze ne kadar yakın olduğunu anlıyor, ışık sensörü ise karanlık ortamlarda ekran aydınlığını ayarlıyor. Veya spor yaparken kulaklığımız BioSport, içinde bulunan sensörler sayesinde nabzımızın ritmine göre bize en uygun müzik seçimini sunabiliyor. Dahası, markalar bu yeni dünyada anlık ruh hallerimizi mobil cihazlar aracılığıyla takip edip, reklam sektöründe yeni modeller oluşturalabilmekteler.
Diğer yandan, nesnelerin akıllandığı ve dünyadaki tüm cihazların birbirine bağlandığı günümüzde, sağlık teknolojileri de Yıkıcı Teknolojilerden en üst seviyede faydalanıyor. Örneğin yazıcıda üretilen dövme, derideki hidrasyonu, ısıyı ve beyin ile kaslardan iletilen elektronik sinyalleri ölçebiliyor. Bu tür bir teknoloji, gelecekte erken teşhisin ne kadar kolaylaşacağına ve hastaların her an takip edilebileceğine dair net bir örnek sunuyor. Akıllı Alçı uygulamaları ve sensör kullanımı ile yüzmesi tavsiye edilen bir Serebral Palsi hastasının, egzersizlerini periyodik olarak yaptıktan sonra ölçülerini belirli aralıklarla karşılaştırılıp yüzme egzersizinin hastada spazm oluşumunu ne kadar engellediğini istatistiksel olarak takip etmeyi mümkün kılıyor.
Akıllı Evler ise Yıkıcı Teknolojiler dünyasında en alışık olduğumuz, bugün de birer birer odalarımızda yer almaya başlayan sensörlerle çalışmakta. Evet artık akıllı telefonunuzla evinizdeki termostatı ve güvenlik sistemini kontrol ederken, LED ile döşenen sokaklarda ışıklar Wi-Fi destekli sensörlerle çalışıp, enerji tasarrufu sağlamaktalar.
Özetle; artık mobil cihazların asistanımız olduğu bir dünyada, yapay zeka ve robotik teknolojiler sensörlerle doğru orantılı bir gelişme gösterip bizi daha “akıllı” bir dünyaya hazırlamaktalar.
Pingback: Moda ve Kozmetik Dünyasında “Akıllı” Trendler
Pingback: Dijital Dönüşüm Nedir?